Print

Göçün 50. Yılı Eyalet Meclisinde Kutlandı

Almanya ile Türkiye arasında imzalanan İşçi Alım Antlaşmasının 50. Yılı Schleswig-Holstein Eyalet Meclisinde düzenlenen bir törenle kutlandı. Tören Eyalet Meclisi, Eyalet Adalet Eşitlik ve Uyum Bakanlığı, Schleswig-Holstein İşçi Sosyal Yardım Kuruluşu (AWO) ve Schleswig-Holstein Türk Toplumu’nun işbirliği ile düzenlendi. Eyalet meclisinde düzenlenen törene Meclis Başkanı Torsten Geerdts, TC. Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, Eyalet Adalet Eşitlik ve Uyum Bakanı Emil Schmalfuß, Eyalet Milletvekilleri, Dernek Başkanları ve çok sayıda Türk ve Alman davetli katıldı.

Konuyla ilgili olarak aynı gün Eyalet Meclisinde göçün 50. yılı sebebiye göçmenlerin yaşamlarının anlatıldığı iki sergi de ziyarete açıldı. Birinci sergi "Kiel'de Yarım Yüzyıl" adıyla Schleswig-Holstein Türk Toplumu tarafından düzenlenmiştir. Sergi, Ender Çatalbaş tarafından hazırlandı. Bu sergi, Türkiye yarımadası'ndan buraya gelen, burada önce misafir sonra vatandaş olan insanların hikayelerini gözler önüne serip geçmişe ışık tutuyor. Bu sergiye, Neumünster Türk Toplumunun başkanı Tufan Kıroğlu tarafından hazırlanan "Neumünster'in ilk Türkleri" adındaki sergi eşlik etti. 12 Neumünsterlinin hayat hikayeleri Roll-Up'lar üzerinde sunulmaktadır. Ayrıca bu sergi, kitap haline getirilip satışa çıkarılmıştır.

İkinci sergi Kiel'li sanatçı Tamer Serbay tarafından bir medya montaj programıdır. Burada örnek olarak seçilen 1969'da Türkiye'den Eyaletimize gelen misafir işçi kadının öyküsüyle Misafir İşçilerin hikayeleri anlatılıyor.

Sergiler 25 Ekim'den 5 Kasım'a kadar açık olacak ve hergün saat 10 - 18 arası ziyaret edilebilecek.

Toplantının açış konuşmasını Eyalet Meclis Başkanı Tortsten Geerdts yaptı. Geerdts konuşmasının başında Türkiye'de yaşanan depremle ilgili olarak duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve tüm Türk halkının acılarını paylaştığını belirtti. Uyum konusunda ise şunları söyledi: „Uyum bu Eyalette daima teşvik edilecektir. Ama farklı bakış açıları için, karşılaştığımız benzer sorunlarla birlikte mücadele etmemiz gerekmektedir.“

Schleswig-Holsten Türk Toplumu Başkanı Dr.Cebel Küçükkaraca, yaptığı konuşmada misafir işçilikten göçmenliğe ve vatandaşlığa geçiş sürecinde alınan yolu ve bunun sağladığı çeşitliliğin Almanya‘ya sağladığı yararları dile getirdi. 50 yılda her iki tarafta da değişimler olduğunu ifade eden Küçükkaraca, göçmenlerin sanattan politikaya, spordan ekonomiye bu toplumun her alanında yer almaya başladığını ifade etti. Dr.Cebel Küçükkarca konuşmasını şöyle devam etti: „50 yıl önce gelipte dönmeyi planlayan, hep vatan özlemi içinde olan Türkler, artık biliyorlar ki, onların tek değil iki vatanları vardır. Çocuklarının, torunlarının geleceği göç ettikleri, yeni vatanları Almanya‘ dadır. Gençler kendilerini Türk kökenli Almanlar olarak görmektedir. Gelinen bu noktadan geriye dönüş yoktur. İki sandalye arasında oturmak yerine iki sandalyede oturarak zaman içinde iki sandalyeyi bire indirmek doğru olacaktır. „Biz“ olabilme duygusunun gelişmesi, bütünleşmenin başlangıcıdır.

Geçmiş 50 yıla baktığımızda, birçok şeyin olumlu yönde değiştiğini görmekteyiz. Ama bununla beraber değişmesi gereken daha çok şeyin olduğunu da hepimiz biliyoruz. İşte bu noktada SH Türk Toplumu, taraflar arasında bir aracı görevi üstlenmiş ve bu göreve kendini adamıştır. Toplum arasında harmonik ve uyumlu bir oluşumun şağlanabilmesi için duyarlılık ve saygı kaçınılmazdır. Bir yandan göçmen kökenli vatandaşların dillerinin, kimliklerinin kabul görmemesi ötekileşmeyi getirmekte; öte yandan bazen göçmenlerin içinde yaşadığı kültürel yapıya kapılarını kapatması, kaynaşmanın, bütünleşmenin önüne bir engel olarak çıkmaktadır. Eleştiri ve özeleştiri buna katkıda bulunacaktır.

Göçmenlerin, kültürel yaşama, ekonomik gelişmeye, kalkınmaya ve tüketime bulundukları katkılar sanıldığından çok fazladır. Bunu göz ardı etmek mümkün olmadığı gibi, asıl bilinmesi gereken şudur: Göçmenler Alman toplumunun bir parçasıdır ve böyle de kalacaktır. Almanya´nın şekillenmesine katkıda bulunacak olan göçmenlerin yaşamın her alanında yer alma şansını bulması, göçmen gençlerinin özellikle eğitim, meslek eğitimi, ve iş bulma konusunda yaşadıkları sorunlara köklü çözümler bulunmayışı ile bağlantılıdır.

Bu etkinlik ile bu nesle teşekkür etmek istiyoruz. Buraya geldiğiniz için teşekkürler. Emeğinizi ve gücünüzü bu ülke için harcadığınız için teşekkürler. Ve burada kaldığınız için teşekkürler. Sizler Schleswig-Holstein Eyaletini güçlü yaptınız“.

Daha sonra kürsüye gelen TC. Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, İşçi Alım Anlaşması'nın ardından işçilerin Almanya’ya para kazanıp tekrar ülkelerine dönmek üzere geldiklerini ancak yaşanan sürecin onların burada kalmalarına neden olduğunu fakat her iki ülkenin de buna hazırlıklı olmadıklarını ifade etti. Öztürk konuşmasında: „Nasıl birinci nesil ağır bedensel işlerde çalışarak Almanya‘nın kalkınmasına önemli katkıda bulundular ise, bugünkü Türk kökenli vatandaçlar da günümüz Almanya'sına büyük imkanlar sunmaktalar. Tüm göçmenlerin, Almanya'nın günlük yaşamını zenginleştirdiği aşikârdır. Bugünkü çok kültürlülük, sürekli yükseliş halinde olan üretime katkıda bulunmaktadır. Göçmenlerin eğitimine yapılan yatırım, Almanya‘nın geleceğine yapılan yatırmdır.“ dedi.

Schleswig-Holstein İşçi Sosyal Yardım Kuruluşu (AWO) Başkanı Michael Selck, İşçi Sosyal Yardım Kuruluşu (AWO)‘nun 40 yıllık göçmenlik hizmeti hakkında bilgi verdi. Türk danış hizmetinin başlangıcından günümüze kadar yapılan İşçi Sosyal Yardım Kuruluşu (AWO)‘nun çalışmalarını anlattı.

Törende daha sonra kürsüye gelen Christian Alberts Üniversitesi Yaşam Hikayeleri Arşivi Araştırma Merkezinden Prof.Dr. Hermann Heidrich, göçmenlerin yaşamları üzerine yapılan araştırmaların sonuçlarından bahsettiği konuşmasında uyuma karşı gösterilen direncin Alman toplumunun takındığı olumsuz davranışlardan kaynaklandığını belirterek „Türk kökenlilere gösterdiğimiz ilgisizlik, onların yaşadığı ayrımcılık ve bizim onları aramızda hoş görmememiz, Türk kökenlileri bizden ayırdı ve Türk yaptı. Huzuru kendi aralarında arayıp bulmalarına şimdi şaşıyoruz.

Tarihe baktığımızda, Almanların dış ülkere göç ettiklerinde, farklı hareket etmediklerini görüyoruz. Yabancıları burada ne ile suçluyorsak, aynısını dış ülkelerde biz yapıyoruz. Dil öğrenmiyoruz ve diğer kültürlere kendimizi kapatıp, kendi aramızda kalıyoruz.

Belki 60'li 70'li senelerinde Almanya toplumu çok kültürlülükle geçinebilecek bir durumda değildi. Bugün belki hala değil. Ama gelecekte bundan kaçmanın bir yol yok. Çünkü çok kültürlülük bu toplumun bir gerçeği. Ayrımcılıktan uzaklaşıp beraber yaşamayı sağlamamız gerekmektedir“ dedi.

Konuşmaların ardından zamanın tanıklarından Gülüfer Karakaş, Gülistan Yavuzoğlu ve Orhan Aldemir, Almanya’ya işçi olarak gelmeye nasıl karar verdiklerini, yolculuk esnasında ve buraya geldiklerinde neler yaşadıklarını ne gibi güçlükler karşılaştıklarını katılımcılarla paylaştılar. Hans-Ulrich Stangen ise işyerlerinde misafir işçilerin çalışma şartları ve konaklama ile ilgili yaşadıkları zorlukları anlattı.

Murat Müftüoğlu ve arkadaşları törenin müzikal bölümünde yer aldılar. Yaptıklar Türkçe Rock müzikle geceye renk kattılar.

Programa Adalet Eşitlik ve Uyum Bakanlığı ve Yatırım Bankası tarafından birincisi dağıtılan uyum ödülü töreniyle devam edildi. 2500€‘luk Uyum ödüllerini Flensburg Waldschule ve Lübeck AmbassadorClup Concordia aldılar.

Ayrıca yaptıkları profesyonel çalışmalarla uyuma katkıda bulunan Scleswig Holstein Türk Toplumu, CJD Eutin, Ostholstein Çocukları Koruma Derneği, Kiel Belediyesi ve Lübeck Belediyesi takdir belgesi ile ödüllendirildiler.

Fahri çalışmalarından dolayı ise Plön Halkeğitim Merkezi, Hamed Salman Chaudry, Tahir Chaudry, Yaşam Hattı Derneği ve Ratzebur Toplum Vakfı takdire layık görüldüler.

Ödüllerin verilmesinin ardından sunulan yemek ikramıyla program sona erdi.