27 yıl önce Sivas’ta yakılan ateş, üzerinden geçen bunca zamana rağmen ilk günkü acısıyla yüreklerimizi dağlamağa devam ediyor.
Demokrasi, hürriyet, barış, dostluk, kardeşlik ve özgürlük çağrısından başka kaygıları olmayan bu koca yürekli aydın insanların Sivas’ta bir otelin içinde yakılarak katledilmeleri, önümüzde bir utanç abidesi gibi durmaktadır.
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta aydınlara yönelen bu saldırılar aslında demokratik, çağdaş ve liberal düşünceyi, farklı inanç ve görüşteki insanların birlikte yaşama isteğini hedef almış ve insanları ötekileştirmek amaçlanmıştır. Din adına; mezhep, din ve ırk ayrımı yapmayan, toplumun kültürel değerlerini çok iyi bilen bu insanlara karşı gerçekleştirilen saldırılar, aslında toplumsal bütünlüğe karşı yapılmıştır. Bu saldırı, farklı inanç ve kültürlerin kardeşlik içinde yüzyıllardır sürdürdükleri bir arada yaşama isteklerine karşı işlenmiş bir insanlık suçudur. Ve insanlık, kendisine karşı işlenen bu tür suçları ne affedecek ne de unutacaktır.
Ayrıca saldırının asıl sorumlularının ortaya çıkarılamamış ve adalet karşısında hesap vermemiş olmaları unutulmayacak başka bir utançtır. „Insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımının olamayacağı“ bilinciyle katliamın sorumlularının ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. Bunu görmezlikten gelmek mümkün değildir.
Uzlaşma ve birlikteliğe çok da fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde; farklılıkları zenginlik gören ve hoşgörü kültürünü geliştiren gerçek eylemlerin artmasını diliyor; 27 yıl önce Sivas‘ta katledilen aydınlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz.
Sivas Katliamını 27. Yılında Anıyoruz