Neden Cumhuriyet? Neden Atatürk?


Kemal Ari 7 7-8 Aralık 2017 tarihlerinde Schleswig-Holstein Türk Toplumu, Lübeck ve Kiel şubelerinde “Neden Cumhuriyet? Neden Atatürk?“ konulu toplantılar düzenlendi. Konuşmacı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Arı’nın davet edildiği toplantılar, ilgiyle takip edildi.

Toplantıların açış konuşması Schleswig-Holstein Türk Toplumu başkanı Dr. Cebel Küçükkaraca tarafından yapıldı.

Küçükkaraca konuşmasında böyle bir toplantıyı düzenleme amaçlarının günümüzde tekrar alevlenen Atatürk ve Cumhuriyet tartışmalarının üzerine, konuyu uzmanıyla konuşmak olduğunu söyledi.

Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Kemal Arı konuşmasına “Mehmet’in Hikayesi” adlı resim sergisini tanıtarak başladı.” Şu anda gördüğünüz bu objeler, böyle bir bütünlük içinde, dünyada başka örneği olmayan bir kolleksiyondur. Her biri Kurtuluş Savaşı’ndan bir kesiti anlatan; halka cesaret ve umut vermek üzere 1922 yılında basılan ve dağıtılan 40’tan fazla kartpostaldan oluşur.”

Kemal Arı konuşmasına Cumhuriyet ve Atatürk’ün neden önemli olduğunu anlatarak başladı. Ve konuyu ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık başlıkları altında ele aldı.

Kemal Arı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atatürk’ün iyi bir asker ve devlet adamı olmanın yanında düşünen ve düşündüklerini kitap haline getiren bir lider liderdir. Onun en önemli eserlerinden biri de 15 -20 Ekim 1927 tarihlerinde Büyük Millet Meclisi'nde 6 gün boyunca günde altı saat konuşarak yaptığı konuşmadan oluşan Nutuk’tur.
Nutuk, tamamı belgelere dayalı bir konuşmadır. Ve Kendi öz iradesiyle millete hesap vermek üzere hazırlanmıştır. Hiçbir hukuki ve siyasi zorunluluğu olmadan bu kadar uzun ve belgeye dayalı halka hesap vermek üzere yapılmış dünyada başka bir örneği olmayan konuşmadır.

Nutuk, Atatürkün Samsuna çıkışıyla başlar. Oradan cumhuriyetin ilanına kadar geçen sürede olan olaylar ve yaşanan süreç anlatılır. Başlangıçta ülkenin içinde bulunduğu genel görünümü anlatan Mustafa Kemal, Osmanlı devletinin içinde bulunduğu durumu, ülke topraklarının nasıl bahanelerle işgal edildiğini, devletin çaresizliğini gözler önüne serer. Kurtuluş çaresi olarak, manda ve himayeyi savunanlara rağmen ulusal egemenliğe dayalı tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmayı öngörür.

Ataürk bu hedefi ortaya koyarken hem emperyalistler hem de mevcut Osmanlı devleti ile mücadele etmeyi göze almıştır.“

Kemal Arı, Atatürk’ün daha milli mücadeleye başlamadan kararlaştırdığı bu fikirleri zamanı geldikçe ortaya çıkardığını belirtti. Seçtiği yeni devlet modelinin alışılmışın dışında, halkı kulluk ve raiyalık sınıfından kurtarıp yönetimin sahibi durumuna getirdiğini belirtiği konuşmasını şöyle tamamladı:

„Ulusal egemenliğe dayalı bir devletin yönetim şekli Cumhuriyettir. Atatürk’e göre Cumhuriyet, yaşamın kaynağı ve en iyi yönetim şeklidir.

Atatürk; daima evrensel, kapsayıcı, hümanist, realist, pragmatist, insan onuruna , şahsiyete değer veren bir dünya görüşünü ortaya koydu ve paylaştı.

Bana göre Atatürk demek, akıl ve bilim demektir. Bu nedenle bizim yerimiz aydınlık ve bilimden yana olan Atatürk'ün yanında yer almaktır.“

Katılımcılardan gelen soruların cevaplandırılmasının ardından günün anısına, Prof. Dr. Kemal Arı'ya Schleswig-Holstein Türk Toplumu başkanı Dr. Cebel Küçükkaraca tarafından teşekkür belgesi, plaket ve çiçek takdim edildi. Konuşmacımızın kitaplarını imzalamasıyla etkinlik son buldu.