Değerli Dostlar,

bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük komutan, devrimci ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yıl dönümü. Büyük önderi özlem ve saygıyla anıyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihinde, kendi dönemi kadar, sonrasını da derinden etkileyen, bir çığır açmıştır.

O, Türk milletinin hür yaşama arzusuna ve vatan toprağı sevgisine güvenerek, boynunda İstanbul Hükümeti‟nin idam fermanı olduğu halde, Millî Mücadele‘yi hiçbir şeyden yılmayan iradesiyle organize etmiştir. O, bitip tükenmeyen enerjisi, ileriyi görme ve sezme kabiliyeti, pratik ve berrak zekâsı, hiç bir şeyi tesadüfe bırakmayan kararlılığı, üstün komutanlık ve teşkilatçılık özellikleri, hayallere yer vermeyen gerçekçi tutumu, zaman mekân ve imkân faktörlerini en iyi birleştirme yeteneği ile Birinci Dünya Savaşı‘nın galipleri olan devletleri, Anadolu topraklarından atarak son bağımsız Türk Devletini kurmuş milli bir kahramandır. Sadece bu başarısı bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün Türk Tarihinde emsalsiz bir yer alması için yeterlidir.

30 Ağustos 1922 Zafer’inden hemen sonra: “Millî Mücadele’nin birinci evresi kapandı. Artık ikinci evresi başlıyor!” demişti. Amaç; en kısa zamanda çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaktı. Toplumu geri bırakan zincirleri kırmak, onun ilerlemesine set çeken engelleri ortadan kaldırmak gerekiyordu. Atatürkçülüğün ilkeleri bu amaç doğrultusunda ortaya kondu. Bu ilkeler ışığında zaman geçirmeksizin atılımlar yapmak, bu atılımları Türk milletinin yaşam biçimi haline getirmek gerekiyordu. Siyasal, toplumsal, hukuksal, kültürel ve ekonomik alanlarda gerçekleşen bu devrimler, bugünkü modern Türkiye’nin mayasıdır. Bu devrimler sayesinde, Atatürk sonrasında birçok siyasi ve ekonomik çalkantı yaşayan cumhuriyetin fertleri, karanlıklardan çıkacak ışığı bulabilmişlerdir.

“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir doğma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.’’ sözü ile yeni nesillere adeta geleceğin pusulasını bırakmıştır.

Ölümünün üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına rağmen mücadelesi, kararlılığı, öngörüsü ve milletine olan inancı onu her neslin idol olarak kabul etmesini sağlamıştır.

Tarihinin zor bir döneminden geçen ülkemizin onun devrimci ve ilerici karakterini örnek alması elzemdir. Bugün yaşıyor olsaydı ekonomik zorluklara, kadına karşı şiddete, iklim ve çevre krizine, havanın, suyun ve toprağın kirlenişine, canlıların yaşam alanlarının yok edilişine yüz yıl önce olduğu gibi bıkmadan, yılmadan, usanmadan, bilimin ve aklın yolundan şaşmadan, mücadele ediyor olacaktı.

Ulu önderi, hayata veda edişinin 83. yılında rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.

Ruhun şad olsun!

Kiel Dernekler Birliği tarafından hazırlanan 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=VgkzuXRKzXg