
Toplantının açış konuşmasını yapan Schleswig-Holstein Türk Toplumu Başkanı Dr. Cebel Küçükkaraca, göçün 50. yılında yapılan böyle bir çalışmanın önemini vurgulayarak geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kuran, gelinen yerin ve tarihin unutulmasını önleyen güzel bir eser olduğunu vurguladı.
Küçükkaraca, „Her göçmenin kendine özgü bir hikayesi var. İlker Maga‘nın uzun bir araştırma sonunda belirlerdiği kişileri ve onların yaşam hikayelerini gözler önüne seren bu sergisi, geleceğe ışık tutacak bir çalışma olarak gösterilecektir. Bu çalışma için Almanya’nın her tarafını gezerek seçtiği kişilerle tek tek görüşen İlker Maga, çalışmasında eyaletimizden dört kişiye yer vermiştir. Bu değerli çalışması için kendisine çok teşekkür ediyorum.“ diyerek sözlerini tamamladı.
İlker Maga, serginin Schleswig-Holstein Eyalet Meclis binasında gerçekleşmesine verdiği destekten dolayı Schleswig-Holstein Türk Toplumu‘na ve Başkan Dr.Cebel Kücükkaraca‘ya teşekkür etti. Göçün 50. yılı sebebiyle böyle bir çalışma yapmaya karar verdiğini söyleyen Maga, sosyolojik, politik ve toplumsal bir çalışma yapmak için yola çıktığını ve bunu gerçekleştirdiğini söyledi. Bu proje ile 50 yıl öncesini değil, tersten bakarak 50 yıl sonra gelinen noktayı sergilemek istediğini belirtti. „Ben bu kadar değişik meslek grubuna dağılmış bu insanlarımızla Türklerin bu toplumun bir parçası olduğunu göstermek istedim.“ dedi.
İlker Maga proje kapsamında yaklaşık 350 kisiyle görüştüğünü ancak bunların 120‘siyle röportaj yaptığını belirtti. Röportaj yaptığı kişilerin değişik meslek gruplarından, inanç ve kültür mozaiği oluşturacak kişileriden ve Türkler denince akla gelecek mesleklerden olmasına dikkat ettiğini söyledi.
İlker Maga, „Meslek eğitimi kavramı Türk ve Almanlar arasında farklı farklı algılanmakta. Meslek eğitimini Türk gençleri zaman kaybı olarak görürlerken, Alman gençleri arasında okul olarak algılanıyor.Ben bu çalışmamda Alman meslek anlayışını benimsemiş Türklere yer verdim.“ dedi.
Çalışmalar esnasında değişik meslek adamlarıyla karşılaştığını kendisini en çok şaşırtan olaylardan biri, bir Türk‘ün Almanya’nın en önemli ve aranan piyano tamircilerinden biri olması, bir diğeri ise 150 eski Alman elma çeşitlerini sayabilen Türk elma uzmanı olduğunu söyledi.
İlker Maga görüştüğü kişlerle sohbetlerinde ortaya çıkan en önemli sonucun, hepsinin aynı konularda ortak düşünceye sahip olduklarını görmek olduğunu belirtti. Konuştuğu herkesin Alman toplumu ile ilgili şikayet ve beğenilerinin aynı olmasının önemine vurgu yaptı. Bu kişiler tam bir toplumsal kabul görmediklerini, Alman okul sisteminin sorunlu olduğu, Alman basının gerçeklerin yansıtmadığı daha çok olumsuz haberleri öne çıkardığı ve devletin Türk potansiyelinden yeterince faydalanmadığı gibi konularından şikayet ederlerken; Almanya’nın yaşanabilir bir ülke olduğu ve burada yaşamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini söyledi.
Maga konuşmasında „Şu an Almanya’da her iki dili ve kültürü çok iyi bilen her iki ülkeyle güçlü bağları olan bir nesil bulunmakta. „Altın Nesil“olarak adlandırdığımız bu jenerasyon bir daha gelmeyecek. Ancak her iki ülke de bu nesle yeterince sahip çıkmıyor.“ dedi.
Toplantının sonunda, katılımcılar yapılan çalışma ile ilgili görüşlerini belirttiler. Katılımcılardan Turan Koç’un sözleri hepsinin özeti gibiydi. „İlker Beyi çalışmalarından ötürü kutluyorum. Röpotajlar ve fotoğraflar bize yeni bir bakış açısı kazandırdı. Bu proje ile toplumumuzun Almanya‘da ne kadar geniş ve renkli bir yelpazeye sahip olduğunu gösteren İlker Beye teşekkür ediyorum." dedi.
(Foto: Ender Çatalbaş)