Almanyada anadilde eğitim veren okullar konulu toplantı 28 Ekim 2010 Perşembe günü saat 18:00‘de Eyalet Parlamentosu toplantı salonunda yapıldı. Çok sayıda kişinin ilgi gösterdiği toplantı Schleswig-Holstein Türk Toplumu, Schleswig-Holstein Mülteciler,Iltica ve Göçmenlik Derneği, Kiel Belediyesi Göçmenler Formu, Kiel Işçi Sosyal yardımlaşma Derneği (AWO) ve Avrupa Birliği /AKA tarafından organize edildi.

Okuldaki başarı, eğitimin devamı ve bir işe giriş için önemlidir.Bu sadece çoğunluk için değil göçmen kökenli gençler için de geçerlidir. Bir karşılaştrma yapıldığında göçmen gençlerin okulu erken bırakmada çoğunluğun gençlerinden daha kötü durumda olduğu görülecektir.

Başarılı bir eğitime engel olan birçok sebep vardır.Bu durum Alman okul sistemi hakkındaki bilgi eksikliğinden okula başlangıçtaki Almanca yetersizliğine kadar uzanmaktadır. Çeşitli tarz ve usullerde sunulan fırsatlarla göçmen öğrenciler için dil destek derslerinin yanında veliler için de Alman eğitim sistemiyle ilgili eğitici ve bilgilendirici toplantılar bu konuda yardımcı olacaktır.

Bu toplantı, anadilde eğitim veren okulların devlet okullarındaki mevcut eğitimi tamamlayıp tamamlamadığını gösterecektir. Halen Italyanca, Danca, Yunanca ve Türkçe anadillerinde eğitim veren okullar mevcuttur.

Bu okulların çoğunda sürdürülen başarılı çalışmalar esnasında bu okulların Almanya’da gerekliliği üzerine kamuoyunda şiddetli tartışmalar vardır.

Bu toplantıda anadilde eğitim veren okulların amaca uygun tamamlayıcı bir okul fırsatı olup olmadığı, çift dilli okulların hangi imkan ve şansları sunduğunu tartışıldı.
Toplantı Eyalet Meclis Başkan yardımcısı Herlich Marie Todsen-Resee’nin katılanları selamlamasıyla başladı. Bayan Todsen-Resee böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirtti.

Ardından kürsüye gelen Schleswig-Holstein Mülteciler,Iltica ve Göçmenlik Derneğinden Wulf Jönk toplantının amacına yönelik bir konuşma yaptı. Konuşmasında „Almanya’da anadilde eğitim veren okullar var neden Türkçe eğitim veren bir okul olmasın. Ama bunun yaşanan sorunlara çözüm olacağından emin değilim“ dedi.

Daha sonra Flensburg Üniversitesi‘nden Dr. Ellen Schulte-Bunert Almanyada anadilde eğitim veren okullar ve bunların eğitim şekilleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Duisburg-Essen Üniversitesi’den Dr. Pınar Oğuzkan anadilde eğitim veren okulların desteklenmesi, çift dilli okulların imkan ve şartları, bütün derslerin Türkçe verilme imkanı üzerine bir sunumda bulundu. Oğuzkan Türkçe eğitimi konusunda özellikle Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti‘nde başarılı çalışmalar olduğunu okulların çoğunda Türkçe‘nin ikinci veya üçüncü yabancı dil olarak sunulduğunu belirtti.

Verilen aranın ardından Müzik Grubu Murat Müftüoğlu ve Arkadaşları, söyledikleri şarkılarla katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.

Daha sonra kürsüye Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat geldi. Türk okullarıyla uyum problemlerinin çözümü konusunda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Almanya’nın göç yasasına eleştiride bulunan Kolat ayrıca birden Alman kamuoyuna sokulan Türk Lisesi konusunda da görüşlerini dile getirdi. „Biz genel olarak Türk Lisesi değil okullarda Türkçe‘nin seçmeli ders olarak verilmesinden yanayız“ dedi. Ayrıca çokkültürlülük yok oldu diyenlere de „olmayan bir şey nasıl yok olur?“ diye cevap verdi.

Toplantı daha sonra Eyalette faaliyet gösteren siyasi parti temsilcileriyle birlikte Schleswig-Holstein Türk Toplumu Başkanı Dr.Cebel Küçükkaraca’nın katıldığı açıkoturumla devam etti. Toplantıyı yönetenler tarafından yönlendirilen;

Alman eğitim sistemine göre anadilde eğitin veren okullar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunları alternatif okullar olarak görüyor musunuz?

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti‘ndeki okul modelini Schleswig-Holstein Eyaleti‘nde hayal edebiliyor musunuz?

Konsolosluklar veya dernekler gibi üçüncü şahıslar tarafından devlet okullarında mevcut eğitimi tamamlamak için verilen anadil eğitimine nasıl bakıyorsunuz?

sorularını cevaplandırdılar.

Schleswig-Holstein Türk Toplumu Başkanı Dr. Cebel Küçükkaraca özellikle Eyaletimizde anadil dersleri konusunda yaşanan sorunları dile getirdi. Konsolosluk öğretmenlerinin derslik sorunlarını ve okul yönetimiyle değil de üçüncü şahıslarla muhatap edilmelerini eleştirdi. „Biz anadil derslerinin okullarda seçmeli ders olarak iki dilli öğretmenler tarafından verilmesini arzuluyoruz“ dedi.

Toplantı, katılanların konuşmacılara yönelttikleri soruların ardından son buldu.

Toplantının sonunda, yaşanan sorunların anadilde eğitim veren okullarla değil devlet okullarında yapılacak düzenlemelerle gerçekleşmesi gerektiği yönünde genel görüş birliği oluştu.